Sevgili blog, bu aralar ( yaklaşık bir yıldır) zaman buldukça yoga yapıyorum, fena sardım diyebilirim. Beni biraz olsun gevşetip, rahat nefes almamı sağlıyor. Gerginliğimi oldukça alıyor. Tabiki yogaya durduk yere başlamadım "Ye, Dua et, Sev"'den kaynaklanıyor.
Uzun zaman önce kitabını aldım yaklaşık 2 yıl önce aldım sanırım emin değilim, kitap bana öylesine derin geldi ki anlayıp kavramak için kitabı ara ara okuyorum ve hala bitiremedim. Filmi o kadar güzel bulmadım desem yalan olur, film güzel ama kitapta kadına daha fazla ışık tutulmuş. Kitabı hala bitirmedim, bitiremedim lakin filmini yakın zamanda izledim. Kitabın ise hala yarısındayım. Kadının yaralarını sarma isteğini anlıyorum, onunla birlikte yaşıyorum ve onunla birlikte kendi yaralarımı sarmalamaya çalışıyorum. Liz'le birlikte İtalya'da mutluluğu yemekte bulmaya çalıştım. Liz tuvaletin mermerlerinde diz çökmüş, hıc kırıklar içinde Tanrı'ya ona ne yapması gerektiğini sorarken ben yanı başında değil Liz Gilbert'ın ta kendisiyim. Şüpheye düşüyorum, Tanrı bana yol gösteriyorda ben mi göremiyorum diye kendime defalarca kez soruyorum. Göz ardı ettiğim şeyler mi var yoksa? Sakinleşmeye, yatışmaya ve kendimi dilemeye ihtiyacım var..
Ciddi zaman ayirmak gerekiyor kendine. Ben de yaptim ama rutine donduremedim. Roman karakter leri ile empati kurarim ben de. Ne mutlu sana. Sevgiler
YanıtlaSilBenimde rutin ile rutin olmama arasında. Bazen çok yapmaya ihtiyac duyuyorum, ama vakitim olmuyor vakitim olduğunda ise saat geç olmuyor. Ciddi bir zaman yönetme işine girmeliyim..
SilAh roman karakteri ile çok ileri empati kuruduğumdan sanırım, bir süre sonra hayallere kapılıyorum ama bu sırada kitabı okumaya devam ediyorum o sıra okuduğumdan hiç birşey anlamıyorum. Mecburen hayallerden sıyrılıp geri dönüp tekrar okuyorum :)) Love BB.
kitabın sana ihtiyacı var anladığım kadarıyla ;)) sakin sakin oku..
YanıtlaSilAhhh kesinlikle, en kısa zamanda şuan ki okuduğum kitaplardan sıyrılıp, ona zaman ayıracağım :)) Teşekkürler Kaan'cımm..
SilBB.