29 Eylül 2013 Pazar

2020 Olimpiyatları

 2020 Olimpiyatlarının İstanbul'da yapılmayacağına çok sevindiğimi, sizlere söylemek isterim.. Olimpiyatların 2020 yılındaki ayağının Tokyo'da yapılacağına daha çok sevindim, tüm japon/çin halkının çekik gözlerinden öperim...

Gelelim neden bu olaya sevindiğime, önce kabaca nedenlerini söyleyerek başlayacağım; doping skandallarımızdan söz etmeme bile gerek yok diye düşünüyorum, onun haricinde aslında İstanbul'da en az Tokyo kadar gelişmişlik vaat ediyor, ama tabiki Tokyo daha gelişmiş bir şehir ayrıca, spor bakımından daha çok şey sunar sizlere. Hemen hemen her spor dalında mutlaka başarıları dereceleri vardır. Bünyesinde gerçekten çalışkan ve ne istediğini bilen insanlar barındırıyor. Onlara hayran olmamak cidden elde değil, bu çekik gözlülerde gerçekten iş var :))


                                                             Badminton

   Bizim her spor dalında başarımız maalesef yok buna, rağmen sözüm ona Akdeniz Oyunlarında/Olimpiyatlarında 46 altın madalya ile sıralamada 2.liğe oturduk, bunun nasıl olduğunu hala anlamadım.. Orası benim için hala bir merak konusu neyse konumuz Akdeniz Oyunları değil..


    Adamların tanıtım reklamlarında resmen, "bize gelin, biz spora ve sporcuya önem veriyoruz" diye bas bas bağırıyor. Filmde birileri koşuyor, birileri zıplıyor, toplar atılıyor, bir hareket falan, bir bereket her karesi dolu dolu sporla geçiyor.. Bir kere, spora olan inanıcı gösteriyorlar.. Umutlar, mutluluklar, heyecanlar, küçükler oyuncular, büyükler oyuncular, paralimpik sporcular vs vs..

   Ayrıca Tokyo sporcuya tapıyor, İnsanları spora teşvik etmek için elinden gelen yapıyor, keşke bizim ülkemizde aynen öyle olsa.. "Tekrar hatırlatalım, 3 aday kentin tanıtım videoları içinde olimpiyattın bir spor organizasyonu olduğunu anlayabildiğiniz bir tek Tokyo vardı. Son olarak doping: bugüne kadar olimpiyat tarihinde dopingden yakalanmış tek bir Japon sporcu bulunmuyor.Japonya’nın yatırım bütçesi olarak verdiği 4.4 milyar doların bir banka hesabında hazır duruyor olması, tesislerinin önemli kısmının hazır, yeni yapılacak olanların çoğunun portatif olması gibi unsurlar, İstanbul’un teknik zaafı olarak nitelenen ulaşım konusunda hiçbir sıkıntısının olmaması, teknolojik avantajı öne çıktı."
2020 TOKYO!

  
   "İstanbul’un, Mart ayında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Değerlendirme Heyeti ziyaretinde, hem gazetecileri, hem heyet üyelerini son derece etkileyen sunumlar, verilen güven, maalesef arada bir yerlerde etkilerini yitirdiler. “Arada bir yerler” hepimizin bildiği, odadaki fil, Gezi protestolarına hükümetin verdiği karşılık. Gezi protestolarına devletin en şiddetli tepkiyi verdiği Haziran başında, Tokyo’da binlerce kişi nükleer enerjiyi protesto etmek için toplanıyordu, hiç kimsenin burnu dahi kanamadan."

   Ha birde "doping: bugüne kadar olimpiyat tarihinde dopingden yakalanmış tek bir Japon sporcu bulunmamasının karşısında Operacion Puerto ile sistematik bir doping izlenimi veren İspanya ile son dönemlerde dopingin spora ne kadar bulaştığı açığa çıkan Türkiye…"
   2020 İSTANBUL Tanıtım videomuz bence baya baya tartışmaya açık. Olimpiyat tanıtım videomuz, bol camili, bol kapalı çarşılı, bol inşat alanlı, bol boğaz köprüsü manzarası var. Ne demişler yiğidi öldür hakkını yeme; voleybolcu kızlarımız, basketbol oynayan oğlanlarımız ha bide sokak arasında koşan kızımıza 2:57 uzunluğundaki videoda neredeyse 14 saniye yer verilmiştir. Hadi şu çatıdaki bisikletçi, balerin ve dansçılarıda eklesek toplam 20-25 sn yer verilmiştir. Bu gerçekten acı!

  
   Her ülke (biz hariç bunu birazdan açıklayacağım) vede her sponsorun sapması gerektiği gibi sporcuya/oyuncuya yapması gerektiği gibi maddi destek sağlar. Ayrıca sporcunun ailesi de üstüne düşeni yapar, desteğini ayan beyan belli eder hemde sonuna kadar yanında olur, kazansada kazanmasada.
   Devletin vede sponsorların desteklemediklerine gelecek olursa hemen örneği yapıştırıyim bkz. Derya Büyükuncu, birazdan anlatacağım üzere devlet bence spora ve sporcuya ne maddi olanak nede destek oluyor, sponsorların ne halt yediğini bilmiyorum. Derya B. son derece yetenekli vede başarılı olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde, adam londra olimpiyatlarına kendi parasıyla gittiğini vede bir daha olimpiyatlara katılmayacağını kendi söylemişti, ne kadar üzülmüştüm o gün :/
Derya Büyükuncu
 



   Gelelim benden çıkacak örneğe, yazın tatil için Akdenizi seçtim. Yaşım daha fazla ilerlemeden bir kaç spor dalı daha öğrenmek istiyordum ve teniste karar kıldım :) Nereden mi heves ettim; ilk baharın sonlarına doğru oturup Wimbledon izlersem, tabiki haliyle gaza gelirim. Ayrıca Maria'siz bi tenis maçı düşünemezken, Serena williams'ın kazanması beni tam anlamıyla dumura uğrattı, evde ulusal yas ilan ettim o derece üzüldüm. Tikli Nadal'a buradan selamlarımı yolluyorum, saç bantsız çok çirkinsin, bunuda eklemek istedim:) 

   Araştırmalarım sonucunda, bana en yakın, konumu deniz manzarası harika olan kortun belediye kordu olduğunu öğrendim, yazın sıcağında iki adımlık yere arabayla eniştemle gidiverdik. Kortların bitişiğindeki küçük kulübeye girdik, kıç kadar oda klimalı, sebilli falan belli ki belediye iyi bakıyor, halinden belliydi.



    Kortun saatlik fiyatının 25tl olduğunun, eğer hoca istiyorsam bu fiyatın 40 tl olduğunu söylediler, ha bu arada hocanında fiyatı da saatlik. Bu fiyatın pahalı olduğunu size rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer yeni bir spor dalı öğrenmek istiyorsanız çok çalışıp bol bol zaman ayırmalısınız. Benim en az o korta haftada 2-3 kere gelmem ve en az 1,5-2 saatimi orada geçirmem gerek. Hocayla birlikte haftada 2 kere ve 2şer saatten, bir ay gitsem 640 tl civarı patlıyor. Ha birde burası belediyenin kortu, benim ücretsiz girmem gereken yerde, resmen soygun yapılıyor..
  
   Daha ilerideki, gayet pahalı, köklü ve şehrin hemen hemen merkezi sayılabilecek otelin kortlarına gittik. Bana haftada 2 kez birer saatten, hocayla birlikte (kurs süresince, raketleri kendileri tedarik ettireceklermiş) bana sadece aylık, yalan olması ya 150 yada 180tl falan dediler. İki kort arasındaki uçurumu görünce şok geçirdim, beni belediye(devlet) kesinlikle spora teşvik etmiyor. Gezdiğimiz diğer belediye kortları, bazıları 20 bazıları 40tlye çıkan kort kiralama fiyatı verdiler.


   İnsanları sömürmekten, başka bir şey değil bu, ilk gittiğimiz kort kulübesindeki adamın neden klima, sebil ve çay ihtiyacı karşılanıyordu? Bir çok belediye işçisine kıyasla, kanımca zengin ve lüks içindeydi ayrıca suratsız vede ilgisizdi.. Daha sonra başka sebeplerden ötürü kursların hiçbirine gidemedim..

   Voleybola oynayan kızın (sporcu) şortu giydiği için metrobüste linç edilmesi, evet evet bu İstanbul'da metrobüste olmuştu. Unutmayın biz spora ve sporcuya önem veren insanların eseri. Bununla ilgili tonlarca örnek verebilirim.

   Ve son olarak Yılmaz Özdil'den bir alıntı "Dünyada, gençlerine spor bayramı armağan eden tek lider var, tek devlet var, Mustafa Kemal Türkiyesi… 19 Mayıs’ı yasaklayacaksın, sonra utanmadan, spor ülkesiyim diyeceksin öyle mi?"










Çünkü…
Önce olimpiyat değil...
Önce olimpik ruh…
Önce olimpik insanlık...
Sonra olimpiyat…
Ayrıca olimpiyatları İstanbul’a değil biz’e vermediler...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hadi yaz birşeyler, düşünceni bilelim;